SOYUT EŞİTLİK DEĞİL, SOMUT EŞİTLİK İSTİYORUZ

SOYUT EŞİTLİK DEĞİL, SOMUT EŞİTLİK İSTİYORUZ

2328
PAYLAŞ

SOYUT EŞİTLİK DEĞİL, SOMUT EŞİTLİK İSTİYORUZ

8 Mart Dünya Kadınlar Günü sebebiyle bir basın açıklaması yapan Ege Genç İşadamları Derneği’nin( EGİAD)  ilk kadın Başkanı Seda Kaya, zorlu bir dönemden geçen Türkiye’nin önündeki en büyük umudun, kadın bakış açısında yattığını dile getirdi. Toplumsal ve ekonomik hayatta fırsat eşitliğinin sağlanarak kadın duyarlılığının her alanda hissedilmesi halinde birçok sorunun kendiliğinden çözülebileceğini ifade eden Kaya, kadınların, daha pozitif, daha girişken, daha sorun çözmeye odaklı bir yapısı olduğunun altını çizdi. Dünya Ekonomik Forumu’nun her yıl cinsiyet eşitlik endekslerini açıkladığını hatırlatan EGİAD Başkanı Seda Kaya, bu endeksin, kadınların ve erkeklerin ekonomiye katılım, eğitim durumları, yönetici kadrolarında çalışma oranları, parlamentodaki temsil oranları gibi verilere bakılarak hesaplandığına işaret ederek, “Sonuçlar, kadınların iş yaşamında tırnaklarıyla kazıya kazıya var olabildiğini göstermekte. 2006’dan bu yana dünya genelinde, çalışma hayatında kendine yer açan kadınların sayısı belirgin biçimde artmasına rağmen yine de mesleki cinsiyet eşitsizliği konusunda aşılması gereken çok uzun bir yol var. Buna göre kadınların çalışma koşullarının en iyi olduğu ilk iki ülke Finlandiya ve Norveç iken, 28 OECD ülkesi içerisinde Türkiye, Japonya ve Güney Kore kadın çalışma koşulları açısından listenin en son sıralamasında kalmakta.  Özellikle de kadınların iş gücüne katılım oranı konusunda Türkiye son sıraya düşmüş durumda. Sonuca baktığımızda, tüm dünyada geçtiğimiz 10 yılda kadın istihdamı ve kadın çalışanlara sağlanan koşullar konusunda pek çok adım atıldıysa da iş yaşamında tam manasıyla “cinsiyette eşit” bir ülke,  gezegende henüz yer almıyor” diye konuştu.

Kız Çocuklar Daha Çekirdek Aileden Desteklenmelidir

EGİAD Başkanı Seda Kaya, nüfusun yüzde 50’sini erkek, yüzde 49’unu kadınların oluşturduğu ancak kadın nüfusun büyük oranının geri planda kaldığı bir ülkede,  geleceğin parlak olmasının hayalden öteye geçemeyeceğinin altını çizdi. Şu an Türkiye’de kadınların yüzde 70’inin evde oturduğunu ve en büyük yükümlülüklerinin çocuk ya da yaşlı bakmak sayıldığını hatırlatan Kaya; bu şartlarda 2023 hedeflerine ulaşmanın imkânsız olduğunu söyledi. Kadınların toplumsal değerlerle ev hapsine mahkûm bırakıldığına dikkat çeken EGİAD Başkanı, “Çağdaş Türk kadınları olarak Cumhuriyet’e ve Atamızın devrimlerine sonuna kadar sahip çıkmalıyız. Kadınlar, Atamızın önümüzde açtığı yolda, sosyal ve toplumsal hayatın vazgeçilmez en önemli parçası olmuştur. Ülkemizin, muasır medeniyetler seviyesine ulaşmasını hedefliyorsak; kadının erkeğin yanında, tamamıyla eşit, ekonomik ve sosyal hayatın vazgeçilmez birer parçası olduğunu kabul etmek gerekir. Aksi takdirde bırakın 2023 hedefine ulaşmayı, gelişmekte olan ülkeler konumunda bile olunamayacaktır. Medeni hayatın bakış açısı daha aile çekirdeğinden çocuğa aşılanarak, anne ve babanın her anlamda eşit olduğu özellikle yaşam tarzıyla vurgulanmalıdır. Anne ve babasının her anlamda denk olduğu bir ailede yetişen çocuğun topluma daha faydalı birey olacağı yadsınamaz. Kız çocuklarına aktif bir iş insanı olabileceği, erkek çocuklarına da karşı cinsi desteklemesi gerektiği vurgulanarak, gelecek jenerasyonlara bu bilinç aşılanmalıdır. Türk kadınının hak ettiği yere gelmesi için bu mücadele kaçınılmazdır.” ifadelerini kullandı.

Girişimci Kadınlar Cam Tavanı Zorluyor

Kadınların yeni yüzyılda, yine de girişimci olarak cam tavanı zorladığına dikkat çeken Kaya, birçok kadının önündeki engellere rağmen, yeni nesil kadınların girişimcilik projeleriyle ön plana çıkmaya başlamasının umut vaad edici olduğunu söyledi. EGİAD Başkanı Seda Kaya sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğer kadın girişimci desteklenirse ve önü tıkanmazsa çok net başarıya ulaştığını görüyoruz. Kadın bakış açısıyla şirketler yeni bir vizyon kazanarak ilerleme kaydediyor. Lafta olmayan somut eşitlik istiyoruz. Başarılı kadın girişimcilerin geçmişine baktığımızda, farklı bir bakış açısıyla girişimlerini uyguladıklarını görüyoruz. Araştırmalara göre kadın girişimcilerin %84’ünün daha önceden iş deneyimi var. Ayrıca kadın girişimciler ekip çalışmasına daha fazla önem veriyor. Bu bakış açısı da işin sürdürülebilirliği açısından girişimin başarıya ulaşmasını sağlıyor. Elbette iş kurmaya niyetlendiklerinde zorluklarla karşılaşan kadınlar da oluyor. Toplum yapısı sebebiyle özellikle yaşı belli bir seviyenin üzerinde olan kişilerin düşünce yapısı girişimciliğe, özellikle de kadınların girişimci olmasına pek olumlu gözle bakmıyor. Bu gibi durumlar da kadınların pasifize olmasına neden oluyor. Elbette bu sadece Türkiye’nin bir sorunu değil. Girişimciliğin toplum tarafından yüksek oranda kabul gördüğü Amerika’da bile kadın girişimcilerin oranı oldukça düşük. Dolayısıyla Dünyanın neresinde olursa olsun bir etkinliğe gittiğinizde %75’i genelde erkeklerden oluşuyor. Ama Türkiye’de kadın girişimciliği konusunda bir kıpırdanma var. Şu an KOSGEB de pozitif ayrımcılık yaparak kadın girişimcilere verdiği destek oranını yüksek tutuyor. Belki kendi girişimleri olmasa da, birçok önemli girişimin Türkiye temsilcileri kadın. Örneğin UBER ve Facebook, Türkiye sorumlusu olarak, ülkemizin yetiştirmiş olduğu başarılı kadınları tercih etmiş. Kadınlara fırsat eşitliği tanınması halinde bu tip örneklerin çoğalacağını düşünüyoruz” dedi.