Yılın ikinci çeyreğinde yüzde 2,4 büyüyen Avrupa Birliği’ni ikiye katlayan Türkiye, yüzde 5,1’lik büyüme rakamıyla Almanya, Fransa, İngiltere gibi devleri geride bırakarak önemli bir başarı yakaladı. Türkiye’deki yatırım potansiyelinin yeniden hızlandığını görmek iş dünyası için büyük moraldir. İstihdam ve yatırım uygulamalarının sürdürülebilir ve kalıcı olması için reformların önümüzdeki günlerde de devam etmesi gerektiği kanısındayız. Hükümetimizin ara vermeden hızla uygulamaya devam edeceği reformlar, alınan tedbirler, güven ortamı ve dış konjonktürde meydana gelecek olumlu gelişmeler ekonomimizdeki canlanmayı desteklemeye devam edecektir. İş dünyasının büyümede mola vermek niyetinde olmadığını görüyoruz. Ancak belirlenmesi gereken hedefler bulunmakta. Tüketime değil büyümeye odaklı bir gelişim ortaya koymamız gerekmekte. Bundan böyle şirketlerin büyümeyi arttırabilmek için yeniden yapılanmaya gitmesi gerekmekte. Bu yapılanma, yönetim kademelerinden başlayan bir yenilenme olmalı. Yani şirketlerin kendilerine yeni bir bakış açısı getirerek, dönemin ruhuna uygun gelişim atağını sürdürmeye devam etmeleri gerekmekte. Bu bir geçiş dönemidir ve rehavete yer yoktur. Şirketler büyümeye devam ederken, yeni fırsat arayışlarını, yeni Pazar arayışlarını sürdürmeye devam etmelidir. Bu arayış yurtdışı pazarlarda olmalıdır. İstihdam ise toplumsal barış ve gelişim için son dönemin en sıcak konusu olmalı. Bu nedenle şirketler, gruplar büyürken istihdam yaratmaya da odaklanmalıdır.
